Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
ELİNDEN KASİDESİ /Mustafa ÖZER
(Fuzuli’ye Nazire ) I.
yarın yarın dedin bugünü yedin
nefsinin çektiği yarin elinden
yar sana kalmadı var’ın kurudu
zengine kalmayan kârın elinden
nerede yaş tahta bahtına düşer
kuru döşek kara şarın elinden
asfaltın altını şose yapsalar
patikaya döner marın elinden
hey azra insaf et canını al da
yoksa çok çekecek zarın elinden
ovalar engindir denizler zengin
cehennem cengidir narın elinden
yarına atılan oklar varmazmış
dünkü duvar başka yarın elinden
kendisini nazım bilir nizama
bozuk düzen sürer darın elinden
dünya hali sonsuz kalacak sanma
rıza dozu kalanların elinden
kemanda konçerto canlı mı canlı
can verenler canlıların elinden
gör ki ne haldeyiz halimiz yaman
aman versen ilhamların elinden
dilimden elimden yalvarıyorum
koru beni ithamların elinden
gece kutup olmuş geçmiyor demler
demi kaldır zamanların elinden
taatin kazası özre müstenit
sensiz kaza olmazların elinden
klorofil yeşilse ağaç ayrıntı
filli sofra nerde karun elinden
kurtlara şenlik var kuraklık oldu
bankalar iflasta kurun elinden
iktisat bilimse en komiğinden
rüzgar satın alır sur'un elinden
güvercine darı hayırseverden
serçeye güvenlik kar'ın elinden
reva mı vicdana çelişkilerden
gözyaşı kurusa zarın elinden
bugün neşeliyim keder kahrolsun
hüznüm karga şekeri kahrın elinden
materyalist torba misali dolar
iner çıkar duba dehrin elinden
şehreminler şaşkın göçün yükünden
göçmenler apışmış şehrin elinden
kanalizasyondan deniz müşteki
atıklar taşıyan nehrin elinden
kimseyi şikayet etmem kendime
ayyaşın zurnası barın elinden
kardeşi kardeşe düşüren devran
esrara dolaşmış tavrın elinden
devlet adam olsa devlet adamı
ihsanı korurlar hayrın elinden
bu demde sözümüz buraya kadar
fasl-ı diğeri ahyarın elinden
hamd u sena şükrü dua intiha
sonsuz şükür itibarın elinden
yürü yiğit yürü dağlar eğile
rüzgar dile gelse bağrın elinden
koç köroğlu gibi kavga kurmalı
kırmalı düşmanı kahrın elinden
kadı burhanettin tül gibi gökte
rahmet arar zülfikarın elinden
bayrama bahane nefinin başı
adı kaldı kalemkarın elinden
II.
ali muhammed’dir hayatın sırrı
sırrını saçanın dindar elinden
kabuklu ceviz verse de yenmez
yılanlar sakınır zinhar elinden
kur’anı kabule girer mi dağlar
nasıl geldin çağa dağlar elinden
sokranır durursun bilge nefsine
rahmeti hürmettir sağlar elinden
düşüyle kavgalı döşüyle cengi
dengine acizi yağlar elinden
reise sorsalar uçacak olsan
patlar mı tekerin bulvar elinden
nolaydı avrupa türkün diyarı
kafir inadından küffar elinden
değer mi değmez mi kadri bilinmez
romaya dikilen mumlar elinden
yeniçeri söyler savaş halini
terakki gelirse uyvar elinden
zamane sakatı zaman iskatı
makine kaskatı uygar elinden
koful büyük hücre küçük zaman dar
kaçmış o zamanlar zünnar elinden
padişah var padişaha benzemez
hepsi göçüp gider hünkar elinden
o yar civa gibi ağyar elinden
düşerse düşmesin o yar elinden
cem olup susalım mihraba karşı
ses verelim sese cabbar elinden
donatsın ruhunu alem çelengi
cenneti tadasın sagar elinden
cenneti seversen özgür sevapla
cehennem cevapla yanar elinden
gönülden geleni tutarsa elin
dile gelecekler susar elinden
çabuta güvenip aleme çıkan
yüzünü kirletir astar elinden
votkayla sulanan papatyaları
moskofa çeviren pazar elinden
kaçgunlar elbette yurduna döner
havyarı tükenen hazar elinden
düşün düşman her gün pişman olmadan
al kılıcı dürrüşahvar elinden
sat alı satma kırı ille doru
ille doru doğru kulvar elinden
dorunun rengidir geninden gelen
gemini tutanlar suvar elinden
örümcek öğretir örgü örmeyi
istersen ilmine sunar elinden
doğanın göğsünde örnek mebzuldür
vermeyi bilmeyen kısar elinden
kaside bitince şaire layık
kaleme dene ki yalvar elinden
bir hal var ki bugün keyfiyetimde
kemiyeti ihtimal doğar elinden
nice deve geçmez tünel yolundan
bilenin gönlüne sığar elinden
bir nice nekesin yankısı gelse
masum sabi meme sağar elinden
bir bebek beslemek anne üzerse
tavşanlar ne yapar zağar elinden
yeni bir bölüme açılmak üzre
açalım ganimet ağar elinden
elim elim dedim elin elinden
merhamet şükrüdür yağar elinden
III.
müzekker okunur çoğunda zamir
efemin emirler şalvar elinden
günahın koynunda zulmün içinde
dol karabakır dol avşar elinden
zaman bilgidir ki öğrenmen gerek
devran geçer vakit kaçar elinden
ceylan olma sakın avcılar tanır
arzuyla tıkanma uçar elinden
istek şendir nefse şerbet müstehcen
tekrarın tekrarı tekrar elinden
sevmek bir iptila ilacı işba
nabit olsa çiçek açar elinden
sarraf sanırsın kaba softayı
alabilirsen al inkar elinden
trafikte baş verir hem de her nezir
nasibi el verir ihbar elinden
biçersen göceği yaza komadan
körelen mevsimler bakar elinden
meğer ki elinde duruyor kalem
derde derman olsun kurtar elinden
kimi ölçüm diyor kimisi reyting
maçı var kiminin kaçar elinden
cinsellik kiminin diline vurmuş
kimisi kudurmuş okşar elinden
kimisi önünden dertli biçare
ardına düşenler naçar elinden
terziye sipariş verdik kafayı
ütüledi kafa mastar elinden
cinayet işleme mumcu yaratıp
üstüne üstelik efkar elinden
üniversitenin onca kıymetli
hocalara kurşun çıkar elinden
dış düşman yaratan sen değil misin
düşmanlığa koma kurtar elinden
düşerse kurtaran çağdaş devletin
vatandaş imdadı tutar elinden
işi fikir olan hoca haberci
işine fesat mı sokar elinden
elbette millete fitne sokanlar
köke nispet buket solar elinden
sanma ki katiller tacıdar olur
canını dilenir candar elinden
insanı ihya et insanı donat
ayna tutar sana mostar elinden
her şey geçer insan kalır yalnızca
geçmeyen demlerde settar elinden
bugün yine deli gönül efkarlı
efkarından tutmasalar elinden
başım öne düştü yıldızda gözüm
özüm sana düştü cabbar elinden
kakları kurutup astık direğe
hevenklerin zevki anbar elinden
herkes sakız çiğner çingene başka
ağıza ses verir çıtlar elinden
çürük sakız gibi yapışıp kalan
mikrobun ölümü buhar elinden
hastalık gelmeden alsa randevu
güzünü yakalar bahar elinden
gevşek tutma kaçar elinden uçar
gör ki girmez ele tayyar elinden
şiiri fuzuli söyleme yazık
koç gibi başvurup haydar elinden
gözyaşın düşerken elmas olursa
sana taş atanlar yanar elinden
elimi açarak duaya durdum
avcumu dolduran yaşar elinden
IV.
isteğim dileğim selam gülüme
deste deste tutar güller elinde
gönlümün içinde gönül iline
kafdağı göçeder yollar elinde
ilmimi unuttum şöyle biline
zümrütanka yanar küller elinde
eyvah gönül seyyah oldu kendine
şarkılar umunup diller elinde
mezmuru hurufi hurafe diye
marufum geliyor beller elinde
sonkapı diye umut kapını
çalsan açılır çınlar elinde
kürreler zerreler camide olsa
zevke göbek atar ziller elinde
telefon iletir herşeyi şimdi
enerji sonumut piller elinde
güller bölgesinin garibi olma
kimi ağlatırsın güller elinde
ağlayan şeydadır sisler içinde
gonca-yı rana bülbüller elinde
gerçi ben seninle bir şey istemem
senden gayrı görmem gözler elinde
senceyi öğrendim türkce unuttum
kuşdili istesen diller elinde
birikim tükendi varım dağıldı
avcunda toparla eller elinde
gözyaşı taşırıp afete verme
boğmasın garibi seller elinde
esma-yı hüsnaya nispet sendedir
rahimol ruhuma ender elinde
arkada karanlık soğukluk korku
çıkarsan nuruna önler elinde
önünde aydınlık önderin olmuş
ardında güneşin enver elinde
allahın eli tüm eller üstü
anlamı kendinde derler elinde
kulum ki borcumdan mesuliyetim var
borcun ödenirse akar elinde
borcu borca boğan tefeci derdi
neması süresi sıkar elinde
bankası borsası hele bakkalı
takıntı yaparak bıkar elinde
ne toprağa gübre ne ölüye sin
dörtadamla yasin umar elinde
nice hanelere ecel gelince
vasiyet masiyet arar elinde
giden gider kalan sakin olmalı
vaziyet ederse zarar elinde
tekasür suresi destur veriyor
sonradan gidecek sorar elinde
övünmek içinse bunca meşekkat
bilim diye koca tomar elinde
ne doymaz muratmış nefs-i emmare
köpekten beteri çomar elinde
atımı bağladım iğde dalına
iğdeler açıyor duhter elinde
iğdenin elinden kurtar kendini
herkes ona tanık kokar elinde
iğde ye dediler derdine derman
rengine ressamı takar elinde
atıma bağladım iğde dalını
şaha kalkar kişner nazar elinde
iğde dallarına sarılan yılan
eşini çağırır sarar elinde
yollara parklara iğdeler dikin
iğdeler emindir hızar elinde
elinden gelirse bilgisayara
dilden mülhem niyaz özer elinde
yaralı muhibbin yarası derin
hicran acısıyla tutar elini
sırrımı verecek yüreğe sığar
dertlere aşina kutlar elini
ne sıla hasreti gurbeti sever
ne gurbet sılaya sunar elini
ufak tefek taşlar atılmak için
öfke baldan tatlı tadar elini
hele ki sılanın minicik taşı
kayaya dönüşür açar elini
ne yazık taşlama harman zamanı
taşları yutarak kapar elini
kıl çadır önünde bozkır uzanır
yörük kalbi metin çapar elini
çaparlar gelini mukaddes diye
çırparlar evine susar elini
gevenle ardıçtır ateşe yakıt
dahası tezektir yakar elini
dağlar başı çetin panaromiktir
gelegör içinde sınar elini
koyun ayrı derttir kuzu meleşir
karayel eğleşir sıkar elini
şehirde dinlenen dağda cinler var
ifsat etmek için ovar elini
şeytan salavata dayanmaz imiş
belirsiz iblis var duyar elini
ne zaman nerede seni düşünsem
arıtıp azade kılar elini
deli gönül delireli akılda
tırnakları mızrap çalar elini
gel gönül seninle sohbet edelim
uzatır kolunu katar elini
yürek mi dayanır arifan olsa
dil verir hamuşa dayar elini
beni memnun etti dostluğun tadı
murat olmasaydı burar elini
misali serçeyse sohbeti açan
gündemin seyrine uçar elini
muhabbet canana canı teslimdir
cömertlik şanında açar elini
akla yüklenirse onun olmayan
sonunda serverir biçer elini
dilsiz olsam yine dilim söylenir
dilim dilim diler söyler elini
bende baktım felek dilek tutmuyor
içimi boşalttım aşar elini
aşar da aşınmaz sohbet hasreti
nerde olsa bulur basar elini
mevsimler gönenir çocuğum sanki
içim pırıl pırıl parlar elini
pırlanta kıymeti oksijen etmez
bir nefes sağlığa sağlar elini
necabet icabet insana gerek
nerde hasta gelse sığar elini
insandan sıtkını sıyırsa şeytan
mazurdur tutacak zinhar elini
doğadan elini gözünü çekme
çekersen müstahsen hasar elini
hoşca bak zatına diyor şeyh galib
alemi merkezde tutar elini
kazadan kaçarak kadere varan
bayıra gelince uzar elini
uzasan çekinik olsan hep aynı
korkuların derin kazar elini
yaranın yakının gelir karşına
önce tekbir alır bağlar elini
helallik verirse ne mutlu sana
vermeyince dili dağlar elini
geline bak gergin derdine bakma
kızılca kınalar yakar eline
damat gelin olmuş dumanlı başı
bu da geçer ya hu yazar eline
kaygılar ödemez oluşan borcu
boz bulanık duygu bozar eline
davete herkesi çağırmak olmaz
kimi nara çeker sızar eline
kimi küfeliktir kimisi obur
homurdanır durur kızar eline
kimi nanemolla yemek beğenmez
kimisi sintirdir yazar eline
aptal olur şapşal olur aç kalır
sunturlu vebali çizer eline
davet deyip geçme uygarlık orda
sınıf sınıf kucak açar eline
halk içinde bir nesne var itibar
devamı oldukça tekrar eline
itibardan yağmur yağsa istemez
itibardan yokluk yağar eline
gördüğünden geri kalmamak için
gölleri mayalar çalar eline
aptal desen yazık olur aptala
müptela olunca nazar eline
yazık desen kim kızmaz ki kazığa
götürsen satılmaz pazar eline
yarısı feodal yarısı yarım
gelecek zamanda yarar eline
şimdiki zamanın elit kadrosu
dili radyo gözü radar eline
uzayda eylemler teknik sonuçtur
devamında yıldız kayar eline
yıldız kaymasından dilek tutarsan
yıldız kadar iblis tutar elinden
çalış kazan gökte yıldıza kadar
ekmek kadar köfte mezar eline
sonsuzu kurcala maddeyi anla
mahluku incele tozar eline
hamdolsun esma-ül hüsna ayırır
kayırır kulunu boyar eline
açlık vermiş adem tokluk peşinde
varlığı nedamet yoklar eline
yalan dünya gerçek eksen bulmadan
yalandan dönecek çoklar eline
ilim malum ise tahsili nice
niye kaslar gergin oklar eline
eline beline diline sahip olursan
cumhur başkanısın esrar eline
sevgilim şiiri nasihat alma
koyarlar tabuta murdar eline
yaşayan ölüler utanmaz imiş
usanmazlar imiş şaşar eline
dahası varlığa acı vererek
tacidar olurmuş korkar eline
verdiği acılar varlık nedeni
bütün felsefesi zarar eline
felsefe bilgisi benim gözlemim
olmayan kafalar ısrar eline
elimiz beynimiz paralel durur
kudursun it kafir ikrar eline
devran dev adım kafilelerle
ekran ekran rengi açar eline
ya rab hazan dönsün bahar içinde
avuç avuç hüzün bakar eline
alışkanlıklardan mahfuzet ya rabb
biricik ruhumu tekrar eline
meğer sürçü lisan isteği halmiş
isteyen utanmaz settar eline
ne istem ne sitem elemsiz değil
emel içre elem tekrarı elin
sonsuz fonksiyonlar sonsuz aksiyon
frekansı nasda tekrarı elin
elinde üflenen elimdeki ruh
canandan dönen tekrarı elin
eşeğin başına güzel göz koyan
engerek gözü tekrarı elin
halkalar çizgiler benzer üçgenler
karede köşe tekrarı elin
elinden tekrarı bıraksan olmaz
hepsi takdir tekrarı elin
Mustafa Kanlıoğlu
|
|
Mustafa Kanlıoğlu
|
|
Mustafa Özer (özer Koç)
|
|
Ahmed ceemal El Hamevi
|
|
Prf.Dr.Serdar demirel
|
|
N.Mehmet Solmaz
|
|
Mustafa Özer (özer Koç)
|
|
Mustafa Miyasoğlu
|
|
Mustafa Ekinci
|
|
Galip Boztoprak
|
|
Şeyma Kısakürek Sönmezocak
|
|
Mustafa Kanlıoğlu
|
|
Mustafa cabat
|
|
Ebubekir Sifil
|
|
Ali Biraderoğlu
|
|
İbrahim Ulueren
|
|
Mustafa Özer (özer Koç)
|
|
Ali Biraderoğlu
|
|
Mustafa cabat
|
|