Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
MUZDARİP
Mustafa ÖZER
feyzimi alacak feyezan onda
içine dalacak heyecan onda
hatıra kalacak yolun sonunda
cemali canandır muzdarip kılan
biriktirdiklerim onun ve ondan
bütün bildiklerim onun ve ondan
hep bildirdiklerim onun ve ondan
cemali canandır muzdarip kılan
yıldızlar yerine düşlerim yandı
gecenin kahrına varıp dayandı
üstelik gaflete gönül uyandı
cemali canandır muzdarip kılan
adın aklımda aklım adında kaldı
adımı ünledin yadımda kaldı
kamunun küfrü feryadımda kaldı
cemali canandır muzdarip kılan
baksınlar bilenler aynı küldeniz
yağmur ağıtında ıslanmaz deniz
ağyardan gayrıya tek gönüldeniz
cemali canandır muzdarip kılan
cananı görenler visalim sanır
gayrımı görenler misalim sanır
beni görmeyenler ona aldanır
cemali canandır muzdarip kılan
yoluna yol bulan yollarda kalkar
kasına güvenen kollarda kalkar
sağına yatarak sollarda kalkar
cemali canandır muzdarip kılan
elini tutarsam yanardağ patlar
düşün de gel desem çağları atlar
darmadağın olup alemi kaplar
cemali canandır muzdarip kılan
o güzelden öte gerçeğin kendi
ne ovada kayıp ne vardır bendi
demde ne varsa hep ona dendi
cemali canandır muzdarip kılan
o ki gönül gözüm elinde kayıp
o ki ahlakımdır bilinmez ayıp
o ki alem bilir yıldızlar sayıp
cemali canandır muzdarip kılan
su gibidir desem su’ya da benzer
hu gibidir desen huy’a da benzer
gözünde kalır da rüyada gezer
cemali canandır muzdarip kılan
ne cepkeni dardır ne de yemeni
kendisi aç iken ister yemeni
zevzekten kaçınıp tek söz edeni
cemali canandır muzdarip kılan
şirrete şerefin mağrur bakışı
nur yüzüne işler güneş nakışı
gözünden gönlüme yıldız akışı
cemali canandır muzdarip kılan
tabiat hüsnünde vurgun ve muhtaç
bakışın bağıştır ülker gibi taç
her şey benden yana hep karşı yamaç
cemali canandır muzdarip kılan
bir değil bin değil saymakla bitmez
nimetini sayanlar saymakla bitmez
saysa da korkudan saymakla bitmez
cemali canandır muzdarip kılan
kapsa da fırtına küçük serçeyi
saklamak istersin küçük çerçiyi
içinde dolanan ağır gerçeği
cemali canandır muzdarip kılan
karşı damda gördüm martı yuvası
üç yavruyla baş ediyor anası
mayısın başında bahar havası
cemali canandır muzdarip kılan
analık denilen bir afet bela
içinde olmadan tatlı müptela
gelmiyor sonunda beklenen hala
cemali canandır muzdarip kılan
martı olsa yılan olsa annedir
anneye yavrular bir bahanedir
yavrular anneye hep şahanedir
cemali canandır muzdarip kılan
semeri sattırır sormayı verir
ona saldıranı yormayı verir
şehidi sevilen devirler gelir
cemali canandır muzdarip kılan
musahibim ol da gel ağlayalım
müşahidim ol da gel çağlayalım
mücahid kemeri gel bağlayalım
cemali canandır muzdarip kılan
çocuklar koşuyor okumak için
diline dünyayı dokumak için
gerçeğin özüne dokunmak için
cemali canandır muzdarip kılan
evlisi bekarı yalnız dulları
kendiyle kalmasın aciz kulları
seni getirmeyen bütün yolları
cemali canandır muzdarip kılan
“ileri gelenler” iltifat ister
“ileri gidenler” saltanat ister
“maili inhidam” istinat ister
cemali canandır muzdarip kılan
yaşam bir çizgide bin hayat verir
bin hayat bir çizgide gizlenir
her noktası başka başka gözlenir
cemali canandır muzdarip kılan
hikmeti sorulmaz ay niçin beyaz
neden dünya mavi kutuplar ayaz
felekler karanlık gökyüzü feyyaz
cemali canandır muzdarip kılan
elinde tabanca zaman öldürür
zamanla yaşlanır ecel güldürür
ararsın aramak sonu gördürür
cemali canandır muzdarip kılan
estetik istedik güzel önerdin
güzeli diledik göze gönderdin
keyfini buldukça zevke dönderdin
cemali canandır muzdarip kılan
balon şeker sakız ağlamayınız
der gibi... hediye ister kızınız
“beni bunlar eğlemez darılmayınız”
cemali canandır muzdarip kılan
cumhur olmak ister kimi başkanı
baş olmaktır siyasette baş kanı
bencilliği baş etmekten başka mı
cemali canandır muzdarip kılan
alim olmuş lügat tutar ezbere
cazgırlıktan medet umar bir kere
tele dudak mikrofonlar her yere
cemali canandır muzdarip kılan
nefsine egemen çıksa göklere
insafından medet umma bir kere
köpüre köpüre binip küplere
cemali canandır muzdarip kılan
nedir hırs ü tahrip yönetmek için
niçin ehli salip yönetmek için
bu ricatı talip yönetmek için
cemali canandır muzdarip kılan
belde kılıç süstür sarı sırmalar
selamı ses verir hatır sormalar
ümid-i muhalif karşı durmalar
cemali canandır muzdarip kılan
fatihin yavuzun annesi mestur
hünkardan alınır ülkeye destur
işiyle övünüp verenler düstur
cemali canandır muzdarip kılan
anane örf âdet hepsi bir hukuk
atarsın satarsın sanki kauçuk
tarihe mukayyet bu sakin çokluk
cemali canandır muzdarip kılan
çömlekte fasulye güveçte pehli
tarihen sabittir güvenle besli
dolara satınca bu altın nesli
cemali canandır muzdarip kılan
gazete halkındır hakkı tutarak
güneşi gösterir halkı tutarak
hakkına halkına katkı yaparak
cemali canandır muzdarip kılan
dünya değişiyor geçtikçe çağlar
geçmişin komiği aktüel ağlar
karnından sırtından yol verir dağlar
cemali canandır muzdarip kılan
dağlar tanır sıradağlar bizleri
temsil etse silinmeden izleri
barbarostan alsak hep denizleri
cemali canandır muzdarip kılan
kömür çıkaranlar elmas olacak
uncular somunda renge dalacak
çağladan dişlere anı kalacak
cemali canandır muzdarip kılan
gezdim avrupa’yı amerika’yı
şiirler beyninde şebi yeldayı
mir'atı memalik içinde payı
cemali canandır muzdarip kılan
yol bilen kervana katılmaz imiş
asalet visali satılmaz imiş
amiplere kurşun atılmaz imiş
cemali canandır muzdarip kılan
acılar içinde gönendim durdum
okyanuslar aşıp işlikler kurdum
hiçbir güzelliğe değişmem virdim
cemali canandır muzdarip kılan
vatanım istanbul kayseri köyüm
bulunmaz kimsede muzdarip huyum
ıstırabım sanat şiirdir boyum
cemali canandır muzdarip kılan
ne adım cemaldir ne canan sevdim
bir cemal uğruna bir ömür verdim
bin ömür olsaydı ona verirdim
cemali canandır muzdarip kılan
*
* *
doğayı gözlemiş “evrim var” demiş
insan adem değil “maymundan” gelmiş
üstüne üstelik olanca geviş
cemali canandır muzdarip kılan
karanlık ruhuna çare yok sanıp
karanlık önermek gerçekten ayıp
bilim diye zannı zurnalar çalıp
cemali canandır muzdarip kılan
masallar masaldan ayna gönderse
aynalar sırrını sırrımdan derse
dilalem çengisi girerek derse
cemali canandır muzdarip kılan
boşluk yokluk hiçlik ezberim benim
onlar dağlar çağlar bağlar bedenim
ey fahr- ı kainat ben de bendenim
cemali canandır muzdarip kılan
ayağı kapanda kırılıp düşmüş
acılar ulumuş ardına düşmüş
kaçtıkça başına bela üşüşmüş
cemali canandır muzdarip kılan
ben oyum o ki üç ayakla seken
gövde bitkin ömre ecel biçerken
masumluğu mazlumluğu çekerken
cemali canandır muzdarip kılan
sır katibi sırrı böylece yaza
kışın yolu uğrar evvelce yaza
derdini dökerek fecr-i ayaza
cemali canandır muzdarip kılan
baki ferman daim derman devlette
olsa harman koskocaman devlette
yurt tutsa servi hıraman devlette
cemali canandır muzdarip kılan
hunharı barbarı gez göz arpacık
marifeti silahtır ölüm apaçık
istersen evde kal ister dağa çık
cemali canandır muzdarip kılan
alet silah ilaç denilen aygıt
ambar hangar dolusu ölüme kayıt
finansa nispetle bıraksa bıyık
cemali canandır muzdarip kılan
ipine tutunduk ömrümüz şendir
şenlik senin şanın bize neşendir
selam selam açıl gül neşelendir
cemali canandır muzdarip kılan
gerçek ne doğrudur ne güzel iyi
kapsar dışlar genel ile günceyi
cem eder ilm ü fenni felsefeyi
cemali canandır muzdarip kılan
ilm ü sanat fenni takat gerçektir
doğa ve ruh şimdiki gelecektir
görmesen de zamandan geçecektir
cemali canandır muzdarip kılan
sultan yahya yaşar tunusta sultan
sorguç kavuk ipek altın mutantan
her şey halka hoştur geçsin gırtlaktan
cemali canandır muzdarip kılan
yahya sultan şeyhe sormuş tamam mı
giysilerini gösterip “haram mı”
cevabı muhabbet merakı tam mı
cemali canandır muzdarip kılan
köpek kaçar leş yer de pisliğinden
kaldırır ayak kuyruk kendiliğinden
seninki ona benziyor iblisliğinden
cemali canandır muzdarip kılan
sultan ki soyunur murdardan hemen
atarak giysiyi kir söylemeden
kurtarır kendini kor demdemeden
cemali canandır muzdarip kılan
ormandan topladı odunu sattı
yemeden dağıttı yediği arttı
o ne çetin o ne güzel murattı
cemali canandır muzdarip kılan
benim güzel sultanım sen bilirsin
kulların halini esen bilirsin
ona bir (nicesin) desen bilirsin
cemali canandır muzdarip kılan
yahya da dil gözlerine komşudur
o her zaman hamuş her dem konuşur
nasibince alanı konuşturur
cemali canandır muzdarip kılan
gramerci zamire özel zametme
zamirde ayrılık var izam etme
tevhittir diyerek intizam etme
cemali canandır muzdarip kılan
ondan başka nem varsa uçtu gitti
ölümüne yalvarsa uçtu gitti
fuzuli kaldı dil tat uçtu gitti
cemali canandır muzdarip kılan
her nesne dil sinesine konarak
dillenir şamşakır dilde yanarak
yanarak şükreder her dem anarak
cemali canandır muzdarip kılan
yunus emrem sana bana bol geldi
odunları sana da sembol geldi
sustum karanlıkla karambol geldi
cemali canandır muzdarip kılan
mevlanadır ruhumuzun kıvamı
ondan aldık haksızlığa kıyamı
yiğit durup yiğitlikte devamı
cemali canandır muzdarip kılan
kurulan devletin saffeti vardı
kanatlandı millet iffeti vardı
gönlümüz aşımız dünya kadardı
cemali canandır muzdarip kılan
ne tarihim ne müverrih ne alim
ne talih ki ne mazlumum ne zalim
halkıma yapılan bunca mezalim
cemali canandır muzdarip kılan
suç işleyen sözlerimden alınır
suç sayılan sözlerimden alınır
bin hileyle gözlerimden alınır
cemali canandır muzdarip kılan
eşim işler merhem arar yarama
evlat onmaz tuzak kursa yarama
çevre dostlar cevrederse harama
cemali canandır muzdarip kılan
dertliler derdini doktora söyler
zevzekler kendini yok yere söyler
zevzekler elinde yıkılsa köyler
cemali canandır muzdarip kılan
sen senisen beni nice sayarsın
ben kimim ki beni bana sayarsın
ayar tutmaz koyun gibi sağarsın
cemali canandır muzdarip kılan
ben benisem seni bana katarım
metruk yerde yitik diye satarım
zırnık vermem alsa bile katarım
cemali canandır muzdarip kılan
bir notadır virdim patetik haller
ölüler içinde sentetik haller
saldır davran boğuş en tetik haller
cemali canandır muzdarip kılan
ezanlar okunur harab üstüne
insanlar tapınır turab üstüne
melekler vardı mı ya rab üstüme
cemali canandır muzdarip kılan
dedeye söyledim halim bestele
dedi ki eleste çekip besmele
refakat sayılsın çektiğin çile
cemali canandır muzdarip kılan
kusunca kafası dile gelirse
sunakta halleri çile gelirse
çilesi bilene hile gelirse
cemali canandır muzdarip kılan
seni içimde bulur candan olurum
benlik gider ben de candan olurum
candan olurum da candan olurum
cemali canandır muzdarip kılan
ben garib ben ki muzdarip garip
mülteciyim “ya resulullah an karib”
bütün kaslarım kopmak üzre gerib
cemali canandır muzdarip kılan
gülmeyi meslek sayıyorlar tuhaf
güldürmeyi ayıplıyorlar tuhaf
tüketimle saydırıyorlar tuhaf
cemali canandır muzdarip kılan
çınarına hasret tohum canlandı
gül dalına ilmek ilmek bağlandı
duamıza duaları sağlandı
cemali canandır muzdarip kılan
düşman bana bende erdem öğretir
saldırır gizlenir her dem öğretir
eynine giyersin kefen örnektir
cemali canandır muzdarip kılan
avcuma erciyes sığar mı bilmem
mehtap batar güneş doğar mı bilmem
sam yeliyle yağmur yağar mı bilmem
cemali canandır muzdarip kılan
ne mihnet ne minnet gerekir çağa
çileyse çekmeli gelse ocağa
nasıl not vermeli avro çocuğa
cemali canandır muzdarip kılan
yeşil pişen başın dişinde gider
sümük rengi fırak işinde gider
hileler her işin peşinde gider
cemali canandır muzdarip kılan
istihdam sayılır işinde durmak
patron olmak dişine durmak
atınca avına peşince vurmak
cemali canandır muzdarip kılan
demokrasi mızmızların hızıdır
cumhuriyet kurucunun kızıdır
bilmem ki bu nasıl adil yazıdır
cemali canandır muzdarip kılan
demokrasi kaldı mızmız kullara
televizyon miras kızmaz kullara
polisten gayrıya bütün yollara
cemali canandır muzdarip kılan
adalet eşitlik hak ve özgürlük
halka rağmen hakka bağlı bir düzlük
halka vermek hakkı nice bir sözlük
cemali canandır muzdarip kılan
kızlar koca arar bulamaz sanki
ten içinde karar kılamaz sanki
terlemekte yarar olamaz sanki
cemali canandır muzdarip kılan
tarihten alınır gidilecek yol
duada bulunur gelinecek yol
barışta kalınır durulacak yol
cemali canandır muzdarip kılan
oğullar telaşlı asker olacak
işleyip eline ekmek alacak
gönül işlerine zaman bulacak
cemali canandır muzdarip kılan
onlar tatlı telaş içinde dursun
devran dönüp dursun saltanat sürsün
muaccel olanlar sesi duyursun
cemali canandır muzdarip kılan
evrim devrim talan etti mirası
hırs hevesin metal dişe kirası
yerliyi yerine koyma sırası
cemali canandır muzdarip kılan
ya öl ya ol varlığını bilerek
dinle anla ruhu aklı gererek
çığlığında hakkı rıza vererek
cemali canandır muzdarip kılan
ihtişam sefalet iki göz gibi
ihtişam karartan iki göz gibi
sefalet yakartan iki köz gibi
cemali canandır muzdarip kılan
dilerim ben seni candan severim
senden himmeti nihandan severim
cana mihnetse imtihandan severim
cemali canandır muzdarip kılan
öfkem var garazım yok ki safadan
nur üstüme konar zevk u cefadan
zor umar mı sor ki şiddet vefadan
cemali canandır muzdarip kılan
sözünü ver gözlük gibi takayım
bir kerecik senden sana bakayım
ağla nolur ağlat gözden akayım
cemali canandır muzdarip kılan
ibare ifade şiblinin eli
canlanmak içinse dili değmeli
evveli veli o sonuncu deli
cemali canandır muzdarip kılan
gönül üzre dergah kuran sofiye
yapı niye yıldız varken hediye
kibir gitse kirpi gibi kinaye
cemali canandır muzdarip kılan
“enel hakk” suç ise mansur sonuçtur
ömürle gelenler ona konuktur
melekler dilhundur allah tanıktır
cemali canandır muzdarip kılan
muzaffer olmaz mı muharebede
musavver olmaz mı muhaberede
dosttan dosta açık muhaverede
cemali canandır muzdarip kılan
nefis ister gönül küser dostuna
acep ne istedi mansur kastı ne
zamanede oturanlar postuna
cemali canandır muzdarip kılan
kızılırmak gibi dolanıyorsun
sakaryada keza dalamıyorsun
bilirim ki bensiz olamıyorsun
cemali canandır muzdarip kılan
ellisinde ağır gelir bedenin
altmışında nazik nazenin tenin
yetmişinde latif özlemin senin
cemali canandır muzdarip kılan
dosta tahmili rifat istemez
dostun şanı yeter ifrat istemez
devri hamuşan iltifat istemez
cemali canandır muzdarip kılan
babalar dedeler hep demedeler
gelecek gaflette hem memedeler
geçmişi bilmezler hem nemedeler
cemali canandır muzdarip kılan
incinir yüreğin cehaletinden
her işine maya dehaletinden
aklı terkin vacip her haletinden
cemali canandır muzdarip kılan
riyayı terk ziyayı terk zevkine
ruhuma denk aklıma zevk rengine
gözüme renk sözümü terk dengine
cemali canandır muzdarip kılan
birliğe çağranı ünle seninde
çağırmandır evine her zeminde
şenlik içinde şen şeker deminde
cemali canandır muzdarip kılan
rüyana girse o rüyanı görür
güneşle yürüsen seninle yürür
yüreği temizler güneş görünür
cemali canandır muzdarip kılan
birlik birden başka hesabı bilmez
gözde güldüğüne başkaca gülmez
âlem bir ademdir farkını silmez
cemali canandır muzdarip kılan
isim zamir sıfat imla gölgesi
yerler gökler denizlerin bölgesi
atomda hücrede edep belgesi
cemali canandır muzdarip kılan
ibrahim musa’ya vermişti asa
musa’dan mushafa gelişti asa
resul-u ekrem’le bilişti asa
cemali canandır muzdarip kılan
oyun hile yalan şeytana uyan
uyan artık uyan uykudan uyan
üzeyir’le yatıp hala uyuyan
cemali canandır muzdarip kılan
idris’e elbise şipariş veren
toptop kumaşları raftan indiren
elbise umarken kefen giydiren
cemali canandır muzdarip kılan
yusuf’u bulmuşken kuyu neylesin
kuyu nurla dolu suyu neylesin
sudaki iz o yusuf’u neylesin
cemali canandır muzdarip kılan
omur omur yakup dokundu onur
dokununca halık okudu onur
yakub’dan yusuf’a devreden o nur
cemali canandır muzdarip kılan
yağmur yakup gibi denizler yakup
gözyaşı tufana dönüştü coşup
babalık hakkına gözünü yumup
cemali canandır muzdarip kılan
yusuf gitti yanına mısır geldi
cemali canana münhasır geldi
sırrı yakup kuyudaki sır geldi
cemali canandır muzdarip kılan
ismail bebeğe havalar kundak
annesi korkmuştu suya bakarak
“zemzem” dedi ismail’i kaparak
cemali canandır muzdarip kılan
ibrahim ev yaptı kâbe diyerek
putlardan arındı tövbe ederek
encamını ismail’den bilerek
cemali canandır muzdarip kılan
gelse saki sorsa bana dem var mı
söyle saki senden bana zem var mı
önce dem ver üstüne zemzem var mı
cemali canandır muzdarip kılan
düşünü görerek döşeklerinde
okuduk fakülde ışıklarında
aşüfte istanbul eşiklerinde
cemali canandır muzdarip kılan
avukat savunur sudan davayı
mühendis bilirse tornavidayı
belde belde yıkar yapar yuvayı
cemali canandır muzdarip kılan
evlat bela imiş için içinde
eşlik etmek eşine hiçin içinde
hesap vermez sorar hiçi niçinde
cemali canandır muzdarip kılan
yürü koca yörük yürü kendine
sıkıntılar sığmadı mı bendine
at gitsin üstüne ver efendine
cemali canandır muzdarip kılan
bunalmam sıkılmam senle sulhüm var
bırakmam yıkılmam senle sulbüm var
mülkü gönül benim sende gönlüm var
cemali canandır muzdarip kılan
sürüye çağırır kurt sürüsünü
it benzeri kabartarak göğsünü
zamansız öterek it ölüsünü
cemali canandır muzdarip kılan
amorf idi şekil verdim sevildi
fırçadan kalemden uzakta bildi
müzik dersi almadan kim ötebildi
cemali canandır muzdarip kılan
havada uçuşan sesler dizildi
dinlendikçe havaları sezildi
kimi ezdi geçti kimi ezildi
cemali canandır muzdarip kılan
ustanın elinde hayat canlandı
üsluba dayandı gizem anlandı
gizi açık sanat geçen zamandı
cemali canandır muzdarip kılan
kitap defter kalem ister yazmağa
kalktı derler bilgisayar bozmağa
yaz boz eder her devirde azmağa
cemali canandır muzdarip kılan
ıstırab yazılsa kim okuyacak
yazılmaz derdi hekim okuyacak
imi ha yaz ha yazma cim okuyacak
cemali canandır muzdarip kılan
cemali görünce gözümü görmem
gözümü görünce özümü görmem
görmem diyorum yüzümü görmem
cemali canandır muzdarip kılan
onu bana sorma ben yabancıyım
konukla konuk hem de hancıyım
gövdende gezinen bir yalancıyım
cemali canandır muzdarip kılan
onu ben bilirim çünkü o benim
yıllarca konukluk etti bedenim
ben bedenle aynı o bedendenim
cemali canandır muzdarip kılan
mecnuna ne desem bende kiracı
leylanın muradı aşkın miracı
sanatta ünlenir devlete raci
cemali canandır muzdarip kılan
her şair leyla der demez mecnuna
sanki leyla değer değmez mecnuna
şiir biter vuslat gelmez mecnuna
cemali canandır muzdarip kılan
fuzuli leyladır fuzuli mecnun
bir baki leyladır bak baki mecnun
hilal leylanındır güneşi mecnun
cemali canandır muzdarip kılan
ustam necip fazıl kor öfkesiyle
çok sükut dinledik kendi sesiyle
içimizdeki ses nur hissesiyle
cemali canandır muzdarip kılan
sanat barış için/deki çimlenir
barış cananın sesiyle çimlenir
canan sesi cemal/de biçimlenir
cemali canandır muzdarip kılan
barıştır savaşın rahmi maderi
barış karış karış tutsa maşeri
cemalin kemale dolan kaderi
cemali canandır muzdarip kılan
marmaradan vana taşar dengimiz
iclal karadeniz vebal akdeniz
azak uzak değil ege dengemiz
cemali canandır muzdarip kılan
girnede akdeniz gördüm güneşti
sularıyla köpük köpük gündeşti
yumşacık ıpılık koylara eşti
cemali canandır muzdarip kılan
zaman yumak yumak ceplerimizde
kimimiz havadar keplerimizde
içkarartan kor aceplerimizde
cemali canandır muzdarip kılan
yumak önde yol görmüştür açılır
hücre hücre istanbuldan açılır
“ip” dediğin yaranına açılır
cemali canandır muzdarip kılan
kur’an dildir dua dudak olmuştur
virdi zeban ele sunak olmuştur
vatandaş tevhide yumak olmuştur
cemali canandır muzdarip kılan
ehli vatan diye seçmene dendi
oy verirken gülmek seçmenindendi
muhalif muktedir farkı denendi
cemali canandır muzdarip kılan
kafadan muhalif yok muhalefet
muhalif iktidar yok muhalefet
insanlık akıyor çok muhalefet
cemali canandır muzdarip kılan
sanırsın ki iyi doğru güzeli
söylenenler söylenmiştir ezeli
güzelleri gözlerinden süzeli
cemali canandır muzdarip kılan
tekrarın tekrarı tekrarı ahsen
kararda bi karar tekrarı ahsen
arar da dualar tekrarı ahsen
cemali canandır muzdarip kılan
maziler konuşmuş gelecek susmuş
bugüne konukmuş gelecek buymuş
şimdi mezar sessiz gelecek coşmuş
cemali canandır muzdarip kılan
kazansa kaybetse parti “seçimi”
öz kaybetmez gönüldeki seçimi
seçince kendini bekler seçimi
cemali canandır muzdarip kılan
sokak sokak cadde cadde gezerek
belgeler okuyup pankart yazarak
şekil şekil hatlarını çizerek
cemali canandır muzdarip kılan
caminin yanında pusar meyhane
ezanlar okunur susar meyhane
gün sonu kendini kusar meyhane
cemali canandır muzdarip kılan
tafrasından yenmez oldu yenecek
yiğit olan yenecektir yenecek
meydan alıp kendisini yenecek
cemali canandır muzdarip kılan
tat değildir lezzet veren yemeğe
mutat değil göz değerse yemeğe
sirkat mıdır sevdiğini yemeğe
cemali canandır muzdarip kılan
gözüne gözüm değdi odur güzel
çirkine gözüm değdi odur güzel
eşkine gözüm değdi odur güzel
cemali canandır muzdarip kılan
güzel midir acı mıdır firkatin
gömdü bizi kendimize süratin
içimizden dışımıza sirkatin
cemali canandır muzdarip kılan
yazdılar çizdiler konup göçtüler
bir bardak su buldularsa içtiler
kimi hiç edildi kimi hiçtiler
cemali canandır muzdarip kılan
cemal nadir vehip sinan çizgisi
bedri koramanın koca koca ezgisi
memecanın televizyon dizgisi
cemali canandır muzdarip kılan
oryantal orman hamdi çizgisi
nahif muallada biçim ezgisi
şekerde müşekkel kılın eğrisi
cemali canandır muzdarip kılan
benim adım kırmızıda minyatür
ince memet minyatür de babatür
öykü gerçek derin ve kütür kütür
cemali canandır muzdarip kılan
ebru tezhip hatt’ı muhip mübarek
mübarek mushafa ilgi tebarek
ey allah’ın resulü sana müşterek
cemali canandır muzdarip kılan
makine canlandı üretim coştu
emek örgütlendi yolunda koştu
emperyal güçlere kaygular düştü
cemali canandır muzdarip kılan
ev deyip te apartmana dolmuşuz
evsiz kalıp gecekondu kurmuşuz
şaşkın şapşal yerel yöntem uymuşuz
cemali canandır muzdarip kılan
çimen çiçek ağacında kuşunu
yap ta sakla bu güzeller turşu mu
güzel doğru iyisine karşı mı
cemali canandır muzdarip kılan
güzel sese güzel beste berceste
şair şanındandır şiirde beste
aferinle dosta gider güldeste
cemali canandır muzdarip kılan
şarkı sözü olmuş şiir bilmezlik
şahsi çıkar diye kadir bilmezlik
fani arzuları nedir bilmezlik
cemali canandır muzdarip kılan
şarapçı mantığı yılları över
yıllarca mahzene inmezse eğer
yıllandıkça artar fıçıda değer
cemali canandır muzdarip kılan
yılları insanla tersyüz edersen
boka gömülürler dümdüz edersen
yerli jurnalisti ters düz edersen
cemali canandır muzdarip kılan
pınara vardım ki suyu kurumuş
deliler yurdunun huyu kurumuş
nükleer deposu kuyu kurumuş
cemali canandır muzdarip kılan
çayır kalmamış ki mevlam kayıra
kuşlar da konmuyor kuru bayıra
kâbuslu geceyi yormak hayıra
cemali canandır muzdarip kılan
yunusum geliyor hem yavaş yavaş
insanın korkusu itlere telaş
olmuyorsa neden kalıyor savaş
cemali canandır muzdarip kılan
her şeyi acildir güvenlik yavaş
uçağın saati vermese telaş
bunca uğraş için rötarla savaş
cemali canandır muzdarip kılan
balkonum çiçekli öter kuşlarım
taşırlar balkona selva düşlerim
bu yüzden balkonda geçer kışlarım
cemali canandır muzdarip kılan
damacana dizi dizi su dolu
kuşların çimdiği bölge su yolu
maziden bir kesit saf Anadolu
cemali canandır muzdarip kılan
daha demin yem vermiştim kumruya
hemencecik dalıverdi uykuya
benden emin düşmemişse korkuya
cemali canandır muzdarip kılan
biraz da sevseler çiçeklerimi
çiğneyip koparıp çiçeklerini
yolmasalar kendi gerçeklerini
cemali canandır muzdarip kılan
şu akşam safası şunlar sardunya
pembesi beyazı alı bir dünya
sayamam renkleri işte gördün ya
cemali canandır muzdarip kılan
kaynağı temizdir ayağı kirli
selefi yabancı halefi yerli
görmeyen konuşur münker nekiri
cemali canandır muzdarip kılan
sen şefini tenfiz etsen olmaz ki
şeyhin seni temyiz ile kalmaz ki
mukteseb hakların özgür kılmaz ki
cemali canandır muzdarip kılan
çoğu ister azı bilmez nefsinden
kışı mürted yazı bilmez nefsinden
yazı bilmez bazı bilmez nefsinden
cemali canandır muzdarip kılan
çok’una çok matlup yobaz beğenmez
kızılca kıvılcım yalaz beğenmez
kurduna kurbandır kiraz beğenmez
cemali canandır muzdarip kılan
bilenler aşkındır sazda caz arar
girenler şaşkındır sazda naz arar
bilmeyenler özü saza da zarar
cemali canandır muzdarip kılan
dudağım alışkın odak şehvete
alt dudağın üst dudakla gurbete
alışmadı sadık olan şerbete
cemali canandır muzdarip kılan
deftere yazdırıp içimden attım
nefsi öldürerek ruhu ayarttım
sonsuzluk içinde cananı tattım
cemali canandır muzdarip kılan
cananla yatıp ta cansız uyanmak
onunla eriyip ondan ayrılmak
sırattan geçerken son kez kayrılmak
cemali canandır muzdarip kılan
ne buldum camide ne katedralde
ne partenonda var ne arşipalde
ne şinto budada ne havra halde
cemali canandır muzdarip kılan
soğuğa sıcakla cevap verirler
sağlığa bıçakla cevap verirler
geleceğe “cak”la cevap verirler
cemali canandır muzdarip kılan
sevgilinin yüzü kavgaya sebep
sevgilinin yüzü kayguya sebep
sevgilinin yüzü korkuya sebep
cemali canandır muzdarip kılan
onunla seveli ondan uykum yok
gözlerim görmüyor başka duygum yok
bu da geçsin diye çapraz kaygum yok
cemali canandır muzdarip kılan
bilmem ki neylerdim söz olmasaydı
bütünü bölenler toz olmasaydı
yakanlar yanarak köz olmasaydı
cemali canandır muzdarip kılan
nermine bıraktım edaya kalır
sözün hazzı güzel sedaya kalır
kelamın kibarı sevdaya kalır
cemali canandır muzdarip kılan
oğlum oğlum desen oğul mu verir
damla su istesen çoğul mu verir
istetmese mevlam zaman elverir
cemali canandır muzdarip kılan
gençliğin eldeyken sengi seversin
ihtiyar olunca cengi seversin
eveler geveler dengi seversin
cemali canandır muzdarip kılan
rıhtım rahşan olur giderken vapur
el salla istersen çığlığı savur
herkes eğlenirken kendini duyur
cemali canandır muzdarip kılan
belki bir dilemma annesiz kadın
belki de muamma yoksa muradın
hiçliğe yokluğa yazılsa adın
cemali canandır muzdarip kılan
kırlangıç ebabil bülbülü rana
hazana kalmadan göç yollarına
cün bahar sakine yol garibana
cemali canandır muzdarip kılan
kış gelir kar yağar amansız ayaz
ağaçlar ayakta ederler niyaz
serçeler seyreder tipiden avaz
cemali canandır muzdarip kılan
bahar gelir yaprak ağaç yeşerir
yeşil huzur dağa taşa yerleşir
sular çağlar kuzuları meleşir
cemali canandır muzdarip kılan
“geleceğim söz!” ün ışıl ışırdı
sıcacık ışıkta kalbim ısındı
soğuk kelimeler aşka sığındı
cemali canandır muzdarip kılan
pencere önünde soğuğu gördüm
şişen ayaklarda kayguyu gördüm
adıma devreden korkuyu gördüm
cemali canandır muzdarip kılan
öksürükler yokluğunu kesmiyor
oysa içim yokluğuna pes diyor
boğuk sesim saçın yolup sesliyor
cemali canandır muzdarip kılan
camlarda gözlerim buğu bulanık
sen gelirsin diye yollar uyanık
gafil olanların bağrı mı yanık
cemali canandır muzdarip kılan
içimde sokaklar karanlık içim
iğrenç geğirmeler bulanık içim
hep yollar kapalı dolanık içim
cemali canandır muzdarip kılan
telefonum çalsa haber alsaydım
gönlümü alsa da selam salsaydım
sesinden sözüme gafil olsaydım
cemali canandır muzdarip kılan
yaprak yelken gibi yel kucaklayıp
masal kurmak için yol kucaklayıp
sarmaş dolaş olmuş kol kucaklayıp
cemali canandır muzdarip kılan
özel hem de cana özge izlemler
içimi ürpertir bitişik demler
antik mağaralar karanlık cinler
cemali canandır muzdarip kılan
onda sen bende sen varsa şen desen
ben desen o desen bir de sen desen
bence sen ona benimsin desen
cemali canandır muzdarip kılan
bir benim çaresiz yalnız bi mecal
bela denilen şey bende karnaval
istersen bir avuç iste bir çuval
cemali canandır muzdarip kılan
yıldız yakaladım gizli mısrada
söylemem adını açık sorsa da
gizlisi saklısı murat olsa da
cemali canandır muzdarip kılan
ne füsusda hikmet ne de bir gizem
çiğnemiş toprağı delen şu çiğdem
anlatılamayan onurmuş madem
cemali canandır muzdarip kılan
şaşmaz bir değer delillerinde
yoksa delilerin derinlerinde
deliler ki delil en önlerinde
cemali canandır muzdarip kılan
üzüm gözlü güzel dertli gözünden
bela yağdırıyor aşkı yüzünden
yüzünden düşen bin parça sözünden
cemali canandır muzdarip kılan
her şey matematik tam otomatik
anlamıyor civciv ötüyor cikcik
sensiz büyüyor yerde gelincik
cemali canandır muzdarip kılan
bitkilere hormon hayvana hormon
dünya duruyorsa çalışan barmen
bu yolcu usandı inecek hemen
cemali canandır muzdarip kılan
kalbin sahtesini yapan kalpazan
yıldızı ipliğe dizen kalpazan
içimden geçeni çizen kalpazan
cemali canandır muzdarip kılan
aklımı başımdan alınca hırsız
başımı duvara çalınca hırsız
izinsiz uykuma dalınca hırsız
cemali canandır muzdarip kılan
koyakta ses olur büyür ürktükçe
bir şeyler koparır senden korktukça
anlaşılmaz adı hem de öztürkçe
cemali canandır muzdarip kılan
gece taltif eder gündüz kovalar
çeneyi yumruklar sırtı ovalar
başından geçecek bunca davalar
cemali canandır muzdarip kılan
akıl versen deliler akıldan olur
delilik verseler okuldan olur
hukuk denen bela o kuldan olur
cemali canandır muzdarip kılan
yol bilmez iz süremez haritadan
deniz düşse kaldıramaz ortadan
karacaoğlan der ki “beni tardeden”
cemali canandır muzdarip kılan
“ezanlar okunur” yaşlı hakkına
“ölümü anan yok” yaşam sıkkına
kaldı meydan sıkkın ile bıkkına
cemali canandır muzdarip kılan
dol karafakı dol saki elinde
gel cananla gel sürahi elinde
baki kalalım biz dahi elinde
cemali canandır muzdarip kılan
güneşin guruba yakın gölgesi
varlığının ruhsatının belgesi
sırların semada gök gürlemesi
cemali canandır muzdarip kılan
savaş çadırları canlanıp diyor
“fatih topkapıdan şehre giriyor”
gerçeği görüyor taltif ediyor
cemali canandır muzdarip kılan
venedik anlıyor susup kaçıyor
istanbul surları çiçek açıyor
iklim i fatihan ikbal saçıyor
cemali canandır muzdarip kılan
bir yanda şam suskun yalnız başında
geleceği selim geçmişi şında
tekbiri tuttular her bir taşında
cemali canandır muzdarip kılan
değerdi teoman değseydi sinan
sinayı ziyaret eyledi rahman
akıllara ziyan hey koca sultan
cemali canandır muzdarip kılan
atasından mülhem kanunlar yaptı
savaşından merhem yakılar yaptı
hem sinandan görkem yapılar yaptı
cemali canandır muzdarip kılan
dilin koruyup lal olaydı vahı
kader kar olaydı duymaydı vahı
“keşke” si bitmez el açmaya vahı
cemali canandır muzdarip kılan
hürriyet kimindir mukaddes niçin
vatanda yer var mı şehitler için
hep geri giderek izinde hiçin
cemali canandır muzdarip kılan
ardında afganlı miğferi çatlak
sırtından vurulmuş bedeni çıplak
gösteriyor bize kadir i mutlak
cemali canandır muzdarip kılan
geceyi gündüze devreden ufuk
gözleri sürmeler çekmeden zorluk
körlükle yan yana gelen akkorluk
cemali canandır muzdarip kılan
baktığın uçurum çıkılır yer mi
uçtuğun tepeler bakılır yer mi
düştüğün girdabın çarkı döner mi
cemali canandır muzdarip kılan
eski ufukları yağmur yeniler
dağları parlatır sisleri siler
gençliktir güneşe başarı diler
cemali canandır muzdarip kılan
hulken kendileri nesneler kulu
çünkü damarları gençlikle dolu
yağmur gibi gelir yağsa da dolu
cemali canandır muzdarip kılan
anılar yaşlanır alınganlıktan
azraya taşlanır alınganlıktan
özlemi başkadır alınganlıktan
cemali canandır muzdarip kılan
hayatın hayali bilinsin ister
hayalin bedeli verilsin ister
terlik tıpırtısı duymasa küser
cemali canandır muzdarip kılan
düşmana azrail dostuna cennet
içinden geçmiyor bastona minnet
gözyaşı değirmen çevirse mihnet
cemali canandır muzdarip kılan
okumak istese gözlük isyanda
şarkıların hepsi cevr i nisyanda
aşina olanlar devr i nisyanda
cemali canandır muzdarip kılan
ne kemer ne askı pantolu tutar
ne etek ne yelek postalı tutar
az yese çok yese safraya çıkar
cemali canandır muzdarip kılan
zerrenin kürede devamı vardır
hücrenin türeyen devamı vardır
zamanın sürede devamı vardır
cemali canandır muzdarip kılan
mikrobun herkese selamı vardır
selamın sebile kelamı vardır
kelamı kapatan bela mı vardır
cemali canandır muzdarip kılan
istesen de geçer istemesen de
isteksiz olsan da isteme sen de
bilinçaltı gizler istemez sende
cemali canandır muzdarip kılan
aşk olmadan yaşam nasıl sürecek
meşk olmadan aşkın nasıl görecek
iklimler öperek defter dürecek
cemali canandır muzdarip kılan
iyinin iyisini doğan görür
kıyımın kıyısını doğan görür
ayının ayısını doğan görür
cemali canandır muzdarip kılan
ne ayda yürek var ne güneşde can
dönüp durur var mı dönmekten cayan
mazur mu bir cana bilmeden kıyan
cemali canandır muzdarip kılan
yatak yorgan yorgun gövdenin dostu
gecesiz uykunun ne olur kastı
kirazlı rüyalar dalları bastı
cemali canandır muzdarip kılan
bohemci burjuva dedeye varis
fildişi kulede kediye varis
ikbali berhava sedyeye varis
cemali canandır muzdarip kılan
kuş beyinli sana beyin hakaret
gafil ahmak sana hain hakaret
kör kandil yarasa lain hakaret
cemali canandır muzdarip kılan
tene değin değildir değişmezlik
ne değere değer her değişmezlik
her cevap bir günah yer değişmezlik
cemali canandır muzdarip kılan
eyleme ceza söyleme ceza mı
söyleme feza eyleme rıza mı
eylem söylem düşün ölse seza mı
cemali canandır muzdarip kılan
şehir kabusundan sakince kaçan
karanlık küpünü kırmadan uçan
nur heykellerinde onurlar saçan
cemali canandır muzdarip kılan
o beyaz martılar geceme selam
karanlığa düşen ince bir kelam
kırıntı kalırsa sevgiye devam
cemali canandır muzdarip kılan
rüyama giren tank dilimi ezdi
gizlice gelen renk gülümü ezdi
gönlüme denk oldu ölümü yazdı
cemali canandır muzdarip kılan
dilime değeni gönlüm sevmedi
gönlümce gelene elim ivmedi
yalnız kaldı başım inan gevredi
cemali canandır muzdarip kılan
hayali içinde bir kadeh olsa
suyu buhar olsa hayali kalsa
rüyada gerçeği sineme dolsa
cemali canandır muzdarip kılan
gerçekte olmayan hayalde var mı
gerçeği kaçıran seyyalde var mı
ruhunda yok ise tuvalde var mı
cemali canandır muzdarip kılan
yüksekte oturur alçağı bilmez
kaçanı görür de kaçağı bilmez
tarihle bilmeyen bu çağı bilmez
cemali canandır muzdarip kılan
sofokles demokles söyleyiverir
kimi partenon’dan söyleviverir
vantirlog misali söyleniverir
cemali canandır muzdarip kılan
ölüm zor değildir belki zor olan
sevgilinin dudağında kor olan
karda kalıp ayrılıktan kurtulan
cemali canandır muzdarip kılan
ayrı kaldım sevgilinin ilinden
bu nedenle ismi düşmez dilimden
ne tel anlar ne yel dinler halimden
cemali canandır muzdarip kılan
yürüdüm yürüdüm yörük misali
ne obada ne dağlarda visali
alamadım arasam da vebali
cemali canandır muzdarip kılan
ne devrimler gördük mahrem ihtilal
içler acısı hal sıtkı infial
kaynağı karanlık halktan intihal
cemali canandır muzdarip kılan
ergenekon susurluk dedikleri
(yap) denince gavur güvendikleri
ilik ilik olmuş özendikleri
cemali canandır muzdarip kılan
ilim gibi tahsil ettim galiba
hali dünya denen mali hülyada
hüsnü kabul görmez olsa rüyada
cemali canandır muzdarip kılan
hüznü derunumda meskun ervaha
ordu kurmuş orda mesken emanda
tedbir yitik de ki ahir zamanda
cemali canandır muzdarip kılan
sinanın maksadı değildir cami
daha mı güzeldi taş olsa hami
taşa da geçirdi akıl ilhamı
cemali canandır muzdarip kılan
içim başım parti parti sarıldı
nice dostum parti parti vuruldu
önce arkam sallaparti darıldı
cemali canandır muzdarip kılan
kıramazsın parçaları bel kırık
bir yandan garipsin servetten arık
aklın alınınca kalırsın sırık
cemali canandır muzdarip kılan
gamda yalnız değil kederde çoğuz
hüznü tarif eden herhalde biziz
hüzne onur veren en eski omuz
cemali canandır muzdarip kılan
çatlak varmış gibi koca küreden
sesler duyuyorum aklı kör eden
demokrat krala gül ver töreden
cemali canandır muzdarip kılan
kimi gelir kimi gider koridor
gördüğün bu dünya gözüne dekor
korkağı cesura sınır zorluyor
cemali canandır muzdarip kılan
dolu tencereye yemek dolduran
tokları doyurup aça saldıran
hilali karartıp haça daldıran
cemali canandır muzdarip kılan
zerreden küreye konuşan resul
diyor ki aklınca konuş bu usul
gerçeğin gerçeğe olunca vasıl
cemali canandır muzdarip kılan
aleyhe olsa da söyle gerçeği
insanın insanda süren ölçeği
doğru söz güneşte neslin gökçeği
cemali canandır muzdarip kılan
ateş su hava hak misali haktır
halka halka visali timsali haktır
nimete şükrane emsali haktır
cemali canandır muzdarip kılan
ben neyleyim beni alıp içime
benim de pazarlık uymaz ölçüme
birebir olmanın bilsem suçu ne
cemali canandır muzdarip kılan
mülkümü mağluba muharip kılan
düşmanı dostuma musahip kılan
vuslatı gönlümün içinde bulan
cemali canandır muzdarip kılan
grafiti kıskanır ufukta dağlar
üstünde bulutlar pamucak bağlar
martılar neşeli marmara çağlar
cemali canandır muzdarip kılan
(meşeler gövermiş varsın göversin)
bahar bulan gönlümüze gül versin
gül gübreye müheyyadır neylersin
cemali canandır muzdarip kılan
(asmalarda kol uzatmış dallara)
bahar gelmiş gül döşenmiş yollara
bugün aldırmayın karakollara
cemali canandır muzdarip kılan
semada eriyen rengin dengini
asmalar devşirir zengin rengini
gönlüme yakışan dem ahengini
cemali canandır muzdarip kılan
içimin ahengi durgun mu durgun
maddeye kapalı zamana dargın
kendine gücenmiş dostlara kırgın
cemali canandır muzdarip kılan
sadrazam olursa umulmaz hödük
umulur kem sözü kelamı bölük
anırmakla kalsa susmuyor gölük
cemali canandır muzdarip kılan
savcıya diyorlar görevi yapma
işçiye diyorlar grevi yapma
kendine gelipte çöreği kapma
cemali canandır muzdarip kılan
sabih kanat takmış hükümet uçmaz
istikrar tutunca sükunet uçmaz
uçmak dileyenin gözünden kaçmaz
cemali canandır muzdarip kılan
hükümran hakları telif olmalı
döneğe densize elif olmalı
müneccim misali müverrih malı
cemali canandır muzdarip kılan
ekonomi teknik ardınca gelir
ekersen ekini ardınca gelir
ulus önde vatan ardınca gelir
cemali canandır muzdarip kılan
balkan dağlarıdır ilk göz ağrımız
kafkas dağlarını bekler ağrımız
ağrıyı sinede tartar bağrımız
cemali canandır muzdarip kılan
haremeyni şerif seninle şendi
inancın sevinci seninle şendi
gülen menekşeler sırdan taşandı
cemali canandır muzdarip kılan
bir dilim baklava bir dilim börek
bir yudum soğuk su bir yağlı çörek
denize düşene ikramlar gerek
cemali canandır muzdarip kılan
mazi bir metredir ölçü gelecek
hakkını ölçersen yüzün gülecek
vadenin sonunu ecel bilecek
cemali canandır muzdarip kılan
uçmak istiyorum uçaklar kadar
bulutları sanki kucaklar kadar
güneşi tutmaya bıraksa radar
cemali canandır muzdarip kılan
yakadan dekolte fular dekadan
kemeri gevşekçe salıp tokadan
saçı yılan gibi sarıp arkadan
cemali canandır muzdarip kılan
erdem midir uzaktan uzak aramak
boşluğa el atıp rüzgar taramak
derdi bela için işe yaramak
cemali canandır muzdarip kılan
canım yerde olmak ister konmazlar
isteğe bağlantı nota sunmazlar
sıkılsan kaç yazar talep tınmazlar
cemali canandır muzdarip kılan
inan diye vehmi aczi koydular
kuşku sardı derin korku duydular
ağustosu buz içinde saydılar
cemali canandır muzdarip kılan
bilesin ki alem seni izliyor
ayrı durup izlenimi gizliyor
bunca gurub garipleyin gözlüyor
cemali canandır muzdarip kılan
alın secde diller oruç dışında
kem kelime şeytan olmuş içinde
haram lokma yiyen lain piçinde
cemali canandır muzdarip kılan
bakmazlar halime halden saymayıp
takmazlar kelime dilden saymayıp
keserler kelleni kıldan saymayıp
cemali canandır muzdarip kılan
takıntı sanırlar tenkit aşkımı
üstüme yıkarlar tarih köşkümü
oyalanır oynayarak şaşkını
cemali canandır muzdarip kılan
ben keremim desem kerem kim ola
keremliği kim yitirmiş kim bula
şiir içinde hatıradır her kula
cemali canandır muzdarip kılan
Mustafa ÖZER
Mustafa Kanlıoğlu
|
|
Mustafa Kanlıoğlu
|
|
Mustafa Özer (özer Koç)
|
|
Ahmed ceemal El Hamevi
|
|
Prf.Dr.Serdar demirel
|
|
N.Mehmet Solmaz
|
|
Mustafa Özer (özer Koç)
|
|
Mustafa Miyasoğlu
|
|
Mustafa Ekinci
|
|
Galip Boztoprak
|
|
Şeyma Kısakürek Sönmezocak
|
|
Mustafa Kanlıoğlu
|
|
Mustafa cabat
|
|
Ebubekir Sifil
|
|
Ali Biraderoğlu
|
|
İbrahim Ulueren
|
|
Mustafa Özer (özer Koç)
|
|
Ali Biraderoğlu
|
|
Mustafa cabat
|
|