Duyurular

Üstad Necip Fazil KISAKÜREK in vefatının 42.senei devriyesi münasebetiyle vakfımızda (24/05/2025)Cumartesi günü saat 16:30 da yapılacak olan hatim duasına Tüm Gönüldaşlarımız davetlidir.


Başbuğ Velilerden 33

 

Ezelle ebed arası Allah'a doğru giden evliya kervanları arasında en şanlısına ait 33 kolbaşılı "Altun Halka - Silsile-i Zeheb" çerçevesidir ki, keyfiyet ölçüsüyle temel sayısını, bütün kainat gibi O'ndan alır.


«Velîler Ordusu» kitabında hayatı anlatılan 333 Velînin içine, «Bir» sayısını Allah Resulüne verdikten sonra mukaddes emaneti O’ndan alıp günümüze kadar getiren, O’nunla beraber 33 büyük velî, esere bilhassa alınmamıştı. ... 


Kayseri Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 0   0
EURO 0   0
       
Özlü Sözler
Takvadan Kıymetli İzzet ve Şeref Yoktur
Sponsorlarımız
BİR AKİDE MANİFESTOSU OLARAK EBU HANİFE’NİN VASİYETİ

BİR AKİDE MANİFESTOSU OLARAK 
EBU HANİFE’NİN VASİYETİ 
İhsan ŞENOCAK Vasiyet, halidi bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle kalmadılar, vasiyetin kabul görmesi için de yoğun gayret sarf ettiler. Nitekim çocuklarına “Müstakim” olarak yaşamayı vasiyet eden Yakub’un (a.s.), son sözü “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?”[1] cümlesi olmuştu. Allah Resulü’nün (s.a.v.) ahir ömürlerinde irat ettikleri “Veda Hutbesi” de bütün ümmetine hitap eden genel bir vasiyettir. Efendimiz (s.a.v.) “Veda Hutbesi”nde yirmi üç yıllık risalet hayatında vaz’ edilen esasları öz bir şekilde ve son defa telkin ettiler. 
Sahabe ve Tabiun devri alimleri de vasiyet geleneğine uydular. Dar-ı Beka’ya hicret ederlerken talebelerine “Mustakim” kalmalarını öğütlediler. Selef-i salihinden günümüze ulaşan vasiyetler içerisinde en dikkat çekenleri ise Ebu Hanife’ye (r.a.) ait olanlarıdır. İmam-ı Azam’ın (r.a.) birçok vasiyeti vardır. Bunların bir kısmı şahsa özeldir, bir kısmı da bütün talebelerine hitap etmektedir. Özel vasiyetlerinin en meşhurları Oğlu Hammad’a[2], Ebu Yusuf’a[3] ve Yusuf b. Halid es-Semti’ye[4] hitaben kaleme alınmıştır. Söz konusu metinler her ne kadar şahsa özel olsalar da, bir evladın/öğrencinin hayata bakışını ve eşyayı algılama biçimini müşahhas bir çerçevede ortaya koymakta ve müslümanca yaşamanın esaslarını anlatmaktadır. Bu itibarla özel formatta olmalarına rağmen genele hitap etmektedirler. Ebu Hanife’nin (r.a.) bütün talebelerine hitaben kaleme aldığı “vasiyet”i ise bir akide manifestosudur. “Vasiyet”, Ehl-i Sünnet’in dolayısıyla da İslam’ın amentüsünü açık ifadelerle insanların zihnine taşımaktadır. Zındıkların, bidatçilerin etkin olduğu hicri ikinci asrın Irak’ında yaşayan Ebu Hanife (r.a.) herkese hitap eden vasiyetini Ehl-i Sünnet akidesine hasrederek mühim bir vazife ifa etti. Sonraki yıllarda gelen Ehl-i Sünnet alimleri, bu vasiyetteki esasları farklı formatlarda yeniden telif ettiler. Öz itibariyle “Şerhu’l-Mevakif”, “Şerhu’l-Makasıd” gibi hacimli kelam yapıtları “Sem’iyyat” bahislerini bu vasiyetteki ilkeler üzerine kurdular. 
Modern zaman Müslümanları ile, hacimli kelam kitapları arasında ciddi engeller olduğu bir vakıadır; Zira günümüz İslami 
İlimler öğrencilerinin mevcut birikimleriyle o eserlerin dillerini çözmeleri, içeriklerine vakıf olmaları hayli zor görünmektedir. Ümmetle, irfan arasında köprü olacak insanlar ciddi bir bilgi zafiyeti içerisindedirler. Fakat bu durum hakikatin bilinmemesinin mazereti olamaz. Selefin irfanını ilim meclislerine taşıma adına bir şeyler yapılmalıdır. Ebu Hanife’nin (s.a.v.) vasiyetini dilimize aktarmak yapılması gereken bu bir şeyler cümlesinin mütevazi bir halkası olabilir. Çünkü vasiyet, bugünün insanı için de hayati bir önemi haizdir. Zira günümüz İslam Dünyası, Ebu Hanife’nin yaşadığı dönemdeki Irak’ın ideolojik yapısına çok benzemektedir. Tek bir farkla ki Mutezile, Cebriye, Kaderiye, Mürcie[5] gibi mezhepler gitmiş, onların yerlerini tarihselcilik, mezhep münkirliği, yeni selefilik gibi akımlar almıştır. Mezkür anlayışların tezviratı öylesine etkin bir konuma ulaşmıştır ki, bütün bir ümmetin akidesi ciddi tehlike ile karşı karşıyadır. Artık insanlar klasik akide risalelerini değil, “İslam ve Çağdaşlık” başlıklı metinleri yani çağdaş Vasıl b. Ata’ları okuyorlar. Böyle bir zamanda “Ehl-i Sünnet Akidesi”ni bilmek, aynı zamanda hangi eserlerin de Ehl-i Sünnet Akidesine aykırı olduğunu idrak etmek anlamına gelecektir. Bu yüzden Ebu Hanife’nin büyük bir şöhret içerisinde meçhulü yaşayan “Vasiyeti”ni notlarla tercüme etmeyi vazife kabul ettik. Tercümede esas aldığımız nüsha Takıyyuddin et-Temimi’nin “et-Tabakatu’s-Seniyye fi Teracimi’l-Hanefiyye”[6] adlı eseri…




Okunma Sayısı: 21


3.14.146.45








DİĞER HABERLER

Başkan'ın Mesajı
Aidat Borcu Sorgulama
Köşe Yazıları
Mustafa Kanlıoğlu

Mustafa Kanlıoğlu

Mustafa Özer (özer Koç)

Ahmed ceemal El Hamevi

Prf.Dr.Serdar demirel

N.Mehmet Solmaz

Mustafa Özer (özer Koç)

Mustafa Miyasoğlu

Mustafa Ekinci

Galip Boztoprak

Şeyma Kısakürek Sönmezocak

Mustafa Kanlıoğlu

Mustafa cabat

Ebubekir Sifil

Ali Biraderoğlu

İbrahim Ulueren

Mustafa Özer (özer Koç)

Ali Biraderoğlu

Mustafa cabat

Günlük Gazeteler
Sponsorlarımız

Kayseri Eğitim ve Kültür Vakfı

© Copyright 2020  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Vakıf Sitesi


Top